Organik Saç Ekimi Yaptıranlar

Organik Saç ekimi yaptıranlar, diğer saç ekimi tekniklerini deneyenlerden çok daha mı mutlular? Ya da bir başka değişle Organik Saç ekimi yaptıranlar, ne tarz farklılıklar yaşıyorlar? İşte bu en fazla merak edilen konuların başında geliyor. Zira bugün saç ekimi denildiğinde pek çok farklı teknikle karşılaşıyoruz fakat Organik Saç ekimi teknikten öte bir tedavi yöntemidir de ayrıca.

Organik Saç ekimi yaptıranlar genellikle aynı ifadeleri kullanıyorlar, bunlardan bir tanesi basketbolcu Serkan Tanırgan, bir diğeri ise O Ses birincisi, Elnur Hüseynov, bu ifadelerin aynısı tekniğin web sitesinde de aynı şekilde çıkıyor. Hızlı iyileşme süreci, rahat nakil edilen saç kökleri, daha fazla tutunan saçlar, dökülmeyen saçlar, gür ve sağlıklı çıkan saçlar. Bu aslında tamamen kök hücrenin bir mucizesi. Kök hücre muazzam bir yapı ve transfer edildiği alana resmen hayat veriyor.

Organik saç ekimi yaptıranlar zaten ilk bu kök hücre konusunu öğreniyorlar. Serkan Tanırgan, Elnur Hüseynov gibi ünlülerin hangi bölgesinden yağ alındı bilmiyoruz. Diğer saç ekimi tekniklerinde bu şekilde bir uygulama yok. Organik Saç ekiminde önce nerenizde yağ fazlalığı varsa, orana bir miktar yağ alınıyor. Bu yağ alma işle mini bir liposuction uygulaması gibi. Tabii dilerseniz, çok miktarda yağ alımı yaptırıp aynı zamanda göbek, popo gibi bölgesel yağlardan da kurtulabilirsiniz.

Sonra bu yağı kapalı bir sistemle kandan ayrıştırıp, kök hücreden zengin hale getiriyorlar. Saçtan yoksun yani kel alana bu kök hücre dolu sıvıyı enjekte ediyorlar. Organik saç ekimi yaptıranlar genellikle acısız bir işlem olduğunu, herhangi bir sorun yaşamadıklarını belirtmişler bu evre için. Sonra klasik saç ekimi tekniği yani FUE tekniği yapılmaya başlanıyor.

Dikkat ettiyseniz, sadece saç ekimine extra bir aşama daha girmiş durumda, bunun dışında sizi külfete sokacak bir durumu yok.

Çoğumuz doktorun konforunu pek düşünmeyiz, hep hastanın konforu birinci sıradadır ama organik saç ekimi yaptıran birisinin yazdığına göre, bu işlem ekimi yapan kişi için de kolaylık sağlıyor. Aynı ifade organik saç ekimi web sitesinde de mevcut. O da şu şekilde oluyor, söz gelimi saç kökleri enseden alınıp yeni yerine transfer edilirken, kel alanın gözenekleri açılsın diye bir kimyasal enjeksiyon yapılıyor. Kafa derisine yapılan bu enjeksiyonun amacı transferin rahatlıkla yapılması, saç ekimi yapan doktorun genişlemiş gözenekler üzerinde rahatça çalışabilmesidir. Organik saç ekiminde bu işlem yapılmıyor çünkü zaten yağ enjekte edildiği için extra bir kimyasala gerek kalmıyor. Bu kimyasalın dozajını belirlemek, herhangi bir alerjik duruma sebebiyet verip vermeyeceği stresini yaşamak güç bir durum. Fakat işte organik saç ekiminde bunlar yaşanmıyor. Zaten enjekte edilen sizin yağınız, sizin kök hücreniniz olduğu için alerjik reaksiyon olma riski de yok.

Gelelim şok dökülme evresine. Serkan Tanırgan, Elnur Hüseynov bu süreçte çok rahat ettiklerini söylemişler.Organik saç ekimi yaptıranlar genellikle bu şok dökülme evresini de rahat atlatıyorlar. Ya hiç dökülmüyor ya da seyrek bir şok dökülme yaşanıyor.

Organik saç ekimi yaptıranların en fazla üzerine bastırarak söyledikleri ifade ise, iyileşme süreci ve yeni çıkan saçların dolgunluğu. Zaten bu ikisi en önemli konu. günlerde kafasında toplu iğne başı büyüklüğünde zerre kan görüntüsüyle dolaşmak zorunda kalan insanlar, normal hayata dönme sürecini çok stresli atlatıyorlar. Organik saç ekiminde bu olmuyor. Ayrıca kök hücrenin tüm avantajları saçlarda hissediliyor. Saçlar gür, kalın ve sağlıklı çıkıyor. Organik saç ekimi yaptıranların kurduğu en güzel cümle ise, saç ekimi yaptırdıklarını kimsenin anlamadığı oluyor. Çim adam görüntüsü değil, normal sağlıklı bir saç görüntüsü istiyorsanız, Organik Saç ekimi sağlıklı bir çözüm olabilir.

Biliyorsunuz, Organik Saç ekimi yaptırdım ve size buradan Organik Saç ekimi deneyimlerimi aktarıyorum. Şimdi sıra geldi şok dökülme mevzusuna…

Şok dökülme konusu son derece tartışmalı bir konu. Organik Saç ekimi uygulaması yapıldıktan yaklaşık 10 gün sonra dökülme başladı. Düşünsenize gerçekten tam bi şok etkisi yaratan bir durum, ben de kabul ediyorum. Her zaman kendime şunu hatırlattım:” Ali bu geçici bir durum ve atlatacaksın”… Organik Saç ekiminin 10. Gününde saçlarım dökülmeye başladı. Hemen Op. Dr. Bülent Cihantimur hocamı aradım. Sakin olmamı ve bu süreci, Organ,k Saç ekiminden dolayı çok çabuk ve herkesin yaşadığından daha az yaşayacağımı söyledi. Evet öyle de oldu. Ben bu şok dökülme sürecini çok iyi atlattım.
Kısaca Organik saç ekiminde şok dökülme sürecinde tedirginlik yaşamanıza da gerek yok. Geçici ve rahat atlatılan bir süreç bu. Fakat şunu unutmayın, bu durum herkese göre değişkenlik gösteriyor. Ben az yaşadım ama sizinki nasıl olur, onu bilmiyorum.
Bülent hocamı aradığımda bana şu bilgileri aktardı:
Şok dökülmeyi tetikleyen bazı konular varmış, söz gelimi,
Eğer kökler dışarıda fazla bekletilirse şok dökülme çok hızlı ve uzun süre yaşanıyormuş. Ayrıca eğer ekim sırasında kökün canlı kısımları tutulursa ve kökler uygun ortamda yani ısıda bekletişmezse, bu süreç tamamen şok –dökülmenin alehine işliyormuş
Diğer saç ekimlerinde şok dökülmenin az yaşanması için bu süreçte ilaç takviyesi yapılıyor. Organik Saç ekiminde ise, ben buna bile gerek duymadım. Besleyici şampuana, ilaca gerek kalmadı zira benim kök hücrelerim bu konuyu da hallatti saolsunlar.
Şimdi size saç ekimi hakkında not ettiğim bazı önemli unsurları söylemek istiyorum

Organik saç ekiminde şok dökülme süreci naif geçiyor
Saç ekimi eğer doğru bir cerrah tarafından yapılıyorsa, son derece doğal duruyor
Saç ekimi işleminden çok daha önemli olan, doğru saç ekim merkezini ve doğru saç ekimi cerrahını seçmek
Saç ekimi cerrahisinin başarısı ve saç ekimi sonuçları, cerrahin el becerisiyle doğru orantılı
Doğru yapılan bir saç ekimini kuaförler bile anlayamıyor
Saç ekimi yapmak aslına bakarsanız tam manasıyla bir sanat, doğal saçlarınızla ayırt edilemeyen bir görüntünün oluşturulması kesinlikle bir estetik görüş kabiliyeti
En iyi saç ekimi işlemi, hasta için kolay, doktor için zor olan teknikle yapılandır diyorlar ama Organik Saç ekimi doktorada fayda sağlıyor
En gelişmiş saç ekimi tekniklerine ve donanımına sahip olan doktorlar dahi, eğer estetik görüşe sahip değillerse, saç ekimini düzgün yapamıyorlar.
En doğru saç ekimi, bu işe profesyonel iş hayatını adamış, iyi eğitimli bir personele sahip, saç ekimi doktorları tarafından yapılabiliyor.
Sadece saç ekimi için büyük ve doğru yatırımlar yapan saç ekimi merkezleri bile, sizin istediğiniz sonucu veremeye biliyorlar.
En iyi saç ekimi merkezi, az seansta, hızlı iyileşme sağlayan, sınırlı donör alandan, en yüksek verimi alarak, estetik kaygılarla kellik sorununa çare bulan kliniklerdir.
Pek çok saç ekim merkezi, yeteneklerini geliştirmeden, zaman ve finansal kaynak ayırmaksızın, rastgele klinik açmış durumdalar.

Hem iyi bir saç ekimi merkezi, hem de estetik görüşü yüksek, bilgili ve bu işe yatırım yaparak, bir nevi hayatını saç ekimine adamış bir doktor olan Op. Dr. Bülent Cihantimur’a sevgi ve saygılarımı iletiyorum

Yahu Organik Saç ekimi yaptırmışsın, hala ne diye “en iyi saç ekimi merkezini bulma yolları”diye bir yazı yazıyorsun dediğinizi duyar gibiyim. Öyle demeyin, bu yazı aslında biraz da itiraf yazısıdır.

Gerçi bu başlığı en iyi saç ekim merkezi yerine, en iyi saç ekimi doktorunu bulma yolları olarak değiştirmek mi gerekir acaba? Yaptığım araştırmalar neticesinde, devletimizin ya da herhangi bir tıbbi topluluğunun verdiği saç ekimi akreditasyonu ya da yeterlilik belgesi gibi bir yapı yok. Herhangi bir estetik cerrah ya da medikal hekim, ben en iyi saç ekim uzmanıyım diyebilir. Ülkemizde, saç ekimi yapan o kadar çok merkez var ki, içlerinden hangisinin en nitelikli ve bu konuda en uzman saç ekimi kliniği olduğunu bulmak, aslında çok güç ve araştırılması gereken bir süreç.

Evet, itirafım şu olacak: Estetik International Sağlık Grubu doktorlarından olmama rağmen ve Estetik International’da saç ekimi yapılıyor olmasına rağmen, sırf meraktan, kim ne yapıyor ediyor, “Organik Saç ekiminden daha iyi bir yöntem var mı acaba?” düşüncesinden, -evet itiraf ediyorum, ben de araştırma yaptım. Elimde değil bu, nedenini şimdi anlatıyorum…

Google arama motoruna saç ekimi merkezleri yazdığımda karşıma yüzlerce web sitesi ve birçok saç ekimi fiyatı çıkıverdi. Nedense hepsi en iyiydi, saç ekimi üzerinde onlardan uzmanı yoktu. Hatta o kadar ki, benim kellik sorunumu incelemeden, kaç adet saç kılının transfer edileceğini bilmeden, bana saç ekimi fiyatları hakkında bilgi veren siteler bile vardı. İçlerinden bana en trajikomik geleni ise bazı kuaförlerin saç ekimi için doktor tavsiyesinde bulunmasıydı. Kuaförlerin saç kesme ve şekil verme dışında farklı estetik cerrahi bilgilerinin de olduğu konusunda şüphe duymaya başladım!

Bazıları o kadar inandırıcı ve insanı ikna edici söylemlerde bulunmuşlar ki, “al abi, boş ver doktoru, sen yap benim saç ekimi operasyonumu” demek geliyor insanın içinden. Şimdi kısaca en doğru saç ekimi kliniğini bulmak için şunlara dikkat etmek gerekiyor:

İnternetten cazip fiyat aralıkları veren ve herhangi bir konsültasyon yapmadan, saç ekimi fiyatları hakkında aklınızı çelmeye çalışan internet sitelerinden
Estetik cerrah, medikal hekim ya da dermatolog olmadığı halde, kellik sorunu için sanki konunun uzmanı bir saç ekimi doktoru gibi tavsiyelerde bulunan lüks kuaförlerden
Saç ekimi konusunda bol bol reklam veren, süslü söylemlerle kendini tanıtan saç ekimi kliniklerinden

uzak durun.
Sanıyorum bunların tamamına saç ekimi merkezi değil, saç ekimi fabrikaları demek daha doğru.

Şimdi ben bağlı bulunduğum Estetik International kliniklerinde Organik Saç ekimi yaptırmış olabilirim. Ama inanın bana, daha üst bir klinik ve tekniğe rastlamadım. Elbette tanıdığım, bildiğim, güvendiğim bir ortamda saç ekimimin yapılacak olması bana çok büyük bir rahatlık hissi veriyordu. Ama her kel insanın bildiği gibi, kellerin en değerli hazinesi, sağlıklı saç kökleridir yani donör alandaki saçlardır. İşte bu sebeple isterse beni pamuklara sararak saç ekimimi yapsınlar, önemli olan benim düşüncem, benim kararım ve benim bu konudan alacağım sonuçtu.

Bu arada şok dökülme devresi dediğimiz dönemi geride bıraktım. Organik Saç ekimi sayesinde sanırım, bu dönem bile daha naif geçiyor sanki! Sen çok yaşa kök hücrelerim!

Organik Saç ekimi öncesi yaşadıklarımı ve Organik Saç ekiminin bana nasıl uygulandığını bir önceki yazımda sizlerle paylaşmıştım. Operasyon sonrası eve geldim. Kendimi gayet iyi hissediyordum hatta farklı herhangi bir şey hissetmiyordum. Maillerimi kontrol etmek için bilgisayarımı açtım ve saç ekimiyle alakalı yaptığım araştırma dosyamı gördüm. Bir kez daha karar alabildiğim için ve sonunda saç ekimi yaptırdığım için mutlu olduğumu hissettim.

Saç ekimi dosyasını açtım. O kadar fazla araştırma yapmış ve dosyanın içini bilgilerle doldurmuşum ki, görmeniz lazım. Çok enteresan bilgiler var içerisinde. Sonra bir an hasta yorumlarını okuduğum günler aklıma geldi. Ben her ne kadar bir doktor olsam da, deneyim her şeyden önemli…

Ülkemizde saç ekimi ve ya saç dökülmesi ile ilgili hasta yorumlarına çok fazla yer verilmemesine karşın ( Sağlık Bakanlığı özendirici bulduğu için yasaklıyor), özellikle Amerikan web sitelerinde kellik sorunuyla ilgili pek çok bilgiye rastlamıştım. Bazı bloggerlara mesaj atmış, hatta geri dönüşler bile almıştım. Amerikalı bir gençle skype üzerinden yazışma imkanım oldu. Saat farkı nedeniyle mantıklı zamanlarda konuşmanın imkansız olmasına rağmen, ondan çok enteresan bilgiler aldım. Amerikan nüfusunun yaklaşık %50’si saç dökülmesi sorunuyla cebelleşiyormuş. Bu nasıl bir rakamdır anlamadım gerçekten. Her 2 insandan birinde saç dökülme problemi var. Haliyle bu kadar yüksek oranlarda insanın, aynı sorundan dolayı muztarip olması, saçla alakalı her konunun bizim ülkemizden daha gelişmiş olmasını sağlıyor.

Skype üzerinden yazıştığım Amerikalı genç henüz 22 yaşında ve o da benim gibi keldi. Gerçi ben şu an ilk aşamayı geçtim, şimdi şok dökülme ardından kendi saçlarımın çıkmasını bekliyorum. Bakın bunu yazarken yine bir mutluluk, heyecan sardı bedenimi. Bu Amerikan arkadaşla birbirimize resimlerimizi yolladık ve hemen hemen aynı alın açıklığı ve saç seyrekleşmesi onda da vardı. Amerikalı genç bana bazı saç çıkaran ilaçlardan bahsetti ki bunlardan bazılarını saç çıkarıcı olarak kullanmışlığım vardı zaten. Saç çıkaran ürünlerin bende ve söylediğine göre Amerikalı arkadaşımda da çok fazla işe yaramamasına rağmen, yine de belki bu bloğu okuyan birilerinin işine yarar düşüncesiyle, bildiğim saç çıkaran ilaçları sizlere yazmak istiyorum.

Minoksil, minoxidil ya da minoxil olarak yazılan saç çıkartan ilaç, en fazla kullanılan ilaçlar arasında yer alıyor. Sanıyorum kelleşme sorunu yaşayanlar arasında bu saç çıkartan ilaç minoxidili kullanmayan yoktur diye düşünüyorum zira en popüler üründür. Minoxidil kellik sorunu için üretilmiş köpük veya sıvı şeklinde satılan bir ilaç. Günde bir iki kez kel alana sürüyorsunuz, amacı yeni saç büyümesini teşvik etmek ama faydası ben de yaşanmadı maalesef. Araştırdığım kadarıyla olumlu sonuç alanların sayısı da az gibi. Genellikle insanlar 3 ay kullandıklarını ama kafa derilerinde tahriş yaşandığı için bıraktıklarını söylemişler. Bense 3 ay bile kullanmaya dayanamadığımı itiraf etmeliyim.

Saçlarınızda sorun varsa, kellik sorunu yaşıyorsanız, araştırma yaparken 2. olarak Finastride saç çıkartan ilacını görürsünüz. Bu ilacı hiç duymamıştım ve araştırdım, oral olarak kullanılan yani bir miktar su ile yutulan bir ilaç bu. Saçsız dokuda dahi saç çıkarabildiğini söylüyor. Ergenlik çağındakilerin kesinlikle kullanmaması gereken bir ürünmüş. Üretici firma ise Propecia. Libido, doğurganlık gibi sorunlara yol açabileceği için, kullanmadan evvel bin defa düşünmek gerekiyor.

Saç çıkarıcı ilaçların en popüler 3. ürünü ise herkesin bildiği ailemizin ilacı Nizoral. Bu ilaç saçlı dokudaki mantar, kepek gibi sorunların tedavisinde kullanılıyor. Aslında saç çıkartma gibi bir özelliği yok ama kepek ya da mantar sorunundan kaynaklı saç dökülme sorununun önüne geçmek isterseniz kullanabiliyorsunuz. Kısaca kelliğe neden olan cilt sorunlarını tedavi ediyor diyebiliriz.

Bu liste uzar gider. Saç ekimi yaptırmış 10 kişiye sorsanız, eminim %99’u bunlardan herhangi birini mutlaka kullanmıştır. Peki sonuç? Hüsran tatbikî!!!

Şimdi bu eski saç ekimi dosyasını kurcaladığımda, bir kez daha aldığım, kararımın ne kadar doğru olduğunu anlıyorum. Zaman kaybetmek son derece manasız. Saçsız deriyi sürekli tahriş etmek, bedene sürekli ilaç takviyesi yapmak… Ne gerek var!

İlk gece uykumdan bahsedeyim şimdi size… Ödem oluşmaması için ve ekilen saç tellerine hasar vermemek için biraz kontrollü yattım. Onun dışında herhangi bir sorunla karşılaşmadım.

Bu arada size saç çıkartan ilaçlar listesini vermemdeki sebep, alın bunları deneyin, kullanın manasında bir öneri değildi. Bakın bunlar da var demek ve kullananların olumlu geri dönüş almadıklarını belirtmekti. Kesinlikle, aman ha sakın, doktor kontrolü olmaksızın herhangi bir saç çıkartan ilacı kullanmayın!

Organik Saç Ekimi öncesi ve organik saç ekimi uygulama sırasında yaşadıklarımı bu yazımda ayrıntılı bir şekilde anlatmaya çalışacağım.

28 Şubat 2016 Perşembe günü, Organik Saç Ekimi için kliniğe geldim. Organik Saç Ekimi yaptırmadan 1 hafta önce gerekli klinik testleri yaptırmıştım. Sonuçlar gayet normaldi. 27 Şubat akşamı, ailemle hafif bir şeyler atıştırdıktan sonra, duşa girdim. Banyoda aynaya baktım. Özellikle tepe bölgemde ve alındaki geniş açıklıklar yarın Organik Saç ekimi sayesinde tekrar saçlanacaklardı. Organik Saç ekimi içerisinde cerrahi yağ alma prosedürü de olduğu için, yemek yememem, aç karnına kliniğe gitmem gerekiyordu. Duşumu aldım ve güzel bir uyku çekmek için odama yöneldim.

Günde en az 2 hatta 3 operasyona girmek ayrı, hasta olarak o ameliyat masasında bulunacak olmak ayrı bir konu. Bu sefer başrolde ben vardım. Yıllarca beraberce, insanların hayallerini kurdukları operasyonlar için işbirliği yaptığım arkadaşlarım, bu sefer benim için alın teri dökeceklerdi. Organik Saç ekimi operasyonunun her saniyesini ezbere biliyor olsam dahi, yine de farklı bir gerginlik hissi vardı üzerimde…

Sabah son derece enerjik bir şekilde uyandım. Herhangi bir şey yiyip içmeden yola çıktım. Bursa’daki doktor arkadaşlarım ve saç ekimi uzmanları beni bekliyorlardı.

Organik Saç Ekimi Yaptıranlar öncesi sonrası

Organik Saç Ekimi Nasıl Yapılır?

Anestezi uzmanı, meslektaşım yanıma gelerek prosedürleri uygulamaya başladı. Soruları cevaplandırdım ve soyunup üzerime ameliyat kıyafetini giydim.

Soğuk ameliyat odasında tüm ekip, güler yüzleriyle bana motive edici cümleler kuruyordu. Sonra göbek bölgemden yağ alınma işlemini gerçekleştirmek için anestezi verildi. Her hastama güzel düşünün, güzel uyanın demişimdir. Ben de aynısını yaptım. Gözlerimin önüne saçlarımın olduğu 30’luk Ali’yi getirdim.

Buraya kadar benim hatırladığım kısım. Şimdi bundan sonra neler olduğunu, ben anestezi altındayken neler yaşandığını anlatacağım.

İnce kanüllerle göbek bölgemden yağ alındı. Bu aslında bir nevi liposuction uygulaması fakat onun kadar geniş çaplı bir işlem değil. Ayrıca burada kullanılan işlem Op. Dr. Bülent Cihantimur’un bir tekniği olan ve soyadıyla anılan Cihantimur Yağ Transfer sistemidir. Bu tekniğin farkı, hava aldırmayan kapalı lipokid tekniği ile işlemin yapılıyor olmasıdır. Daha evvel de anlatmıştım bu konuyu, geriye dönüp okuyabilirsiniz. Göbeğimden çekilen yağ, saçsız kafama enjekte edilene kadar hava almadan yani kök hücre ölümü yaşanmadan muhafaza edilir. Göbeğimdeki yağ santrifüje sokulur ve kök hücrenin yoğun bulunduğu yağ kısmı, yağın içindeki diğer elementlerden ayrıştırılır.

Noktasal girişlerle yapıldığı için göbek bölgemde ufacık bir mikro iz kaldı. İz bile denemez. Sonrasında yağ hazır hale getirilir ve işlemin yapılacağı saçsız alana transfer edilir. Bu kısım ortalama yarım saat kadar sürüyor ve ben uyuyordum.

Organik Saç Ekimi ile FUE Saç Ekimi Farkı

İşte Organik Saç ekimini, Organik Saç ekimi yapan kısım aslında buraya kadar. Bunun sonrasında klasik FUE tekniği devreye girer. Fakat ufak bir ayrıntı daha var.

Şimdi aslında ufak ama bence önemli bir ayrıntı bu da… FUE tekniğinde saç ekimi uzmanı rahat çalışabilsin diye, saç ekimin yapılacağı alana kimyasal bir enjeksiyon yapılarak, bölge hafifçe şişirilir. Bu şekilde saç köklerinin gözenekleri belirgin hale gelir ve rahat bir şekilde tek tek ekim işlemi yapılır. İşte Organik Saç ekiminde bu kimyasal enjeksiyon yapılmıyor çünkü zaten kök hücreden zengin yağ enjeksiyonu yapıldı, bu da aynı şekilde bölgeyi hafifçe şişiriyor zaten. Ufak ama önemli dememdeki kasıt, işlem sırasında yapılan kimyasal enjeksiyonun yapılmamasıdır. Çünkü kel bir adam için en önemli konuların başında gelen sağlıklı saç kökünün, bu kimyasallardan etkilendiği konusunda pek çok araştırma okudum. Fakat Organik Saç ekiminde bu söz konusu değil. Sağlıklı saç kökleri kök hücre dolu bir alana transfer ediliyor düşünsenize, bu çok iyi bir durum. Kısaca Organik Saç ekimi isminin hakkını veren, altı doldurulmuş bir uygulama. Boşuna organik denmemiş bu işleme!

Ortalama 45 dakika sonra uyandım. Herhangi bir ağrım sızım yoktu. Arkadaşlarım ense bölgemden sağlıklı saç köklerimi teker teker almaya başladılar. Ortalama 3 saat kadar bu işlem sürdü. Ardından teker teker, bu sağlıklı saç kökleri kel alana ekildi. Benim kafama 3000 greft ekimi yapıldı.

İşlem bitti ve kafama ödem oluşmaması için bir saç bandı takıldı.

İşlemin ortalama 7-8 saat içinde tamamlandı diyebilirim.

Organik Saç Ekimi Yaptıranlar öncesi sonrası fotoğraflar

Böyle anlatınca son derece basit gibi görünse de, uygulayıcı için son derece meşakkatli bir süreç. Tek tek her saç köküyle uğraşmak son derece yorucu ve emek isteyen bir durum.

Şubat ayındaydık ve hava çoktan kararmıştı. Ayağa kalktım. Aynaya baktım. Elbette herhangi bir şey anlaşılmıyordu. Sadece kel bölgem artık parlamıyor, yeni saç oluşumları gözlemleniyordu. Karın bölgemde herhangi bir acı yoktu. Kafamda ise bir yoğunluk vardı ama bu günlük yaşantımı engelleyecek bir boyutta değildi.

Eve geldikten sonra yaşadıklarım ve Organik Saç ekimi sonrasındaki süreç bir sonraki yazımda…

Organik Saç ekimin temelinde saçsız yani kel alanın canlandırılması fikri olduğunu sizlere söylemiştim. Bu canlandırma işlemi kök hücre sayesinde başarılıyor. Kök hücre konusu sizlere biraz aktarmak istiyorum.

Kök hücre tüm çok hücreli canlılarda bulunan ana hücre yapısıdır. Özellikle memelilerde embriyonik kök hücreler ve yetişkin kök hücreler olmak üzere 2 farklı çeşidi vardır. Yetişkin kök hücreleri ise, bedenimizde dolaşan kanda ve mevcut yağ depolarımızda bulunur. Kök hücreyi en makul, en bol ve en kolay şekilde yağ depolarımızda bulabiliyoruz. Zaten Organik Saç ekiminde kullanılan kök hücre de, bölgesel yağlanma olan alandan alınıyor.

Şimdi kısaca kök hücrenin faydalarına bakalım:

İyileştirme etkisi vardır
Canlandırma etkisi vardır
Tazeleme etkisi vardır
Nekahet süresini kısaltır
Tedavi edicidir

İşte Organik Saç ekiminde kullanılan kök hücreden zengin yağ enjeksiyonu, bu bahsettiğim kök hücreden elde ediliyor.
Şimdi burada yine bir farklılık var. O da yağın alınma şekli ve kök hücreden zengin hale getirme tekniği. İşte bu da tıp literatürüne girmiş ve Cihantimur Yağ Transferi tekniği ile yapılıyor. Cihantimur Yağ Transferi Op. Dr. Bülent Cihantimur’un geliştirdiği bir teknik. Burada klasik liposuction uygulamasından farklı olarak, yağ çekliyor ve hava almadan kök hücreden zengin hale getirilip, transfer edilmek istenen alana enjekte ediliyor. Burada yapılan işlemin de artıları çok fazla:

Daha fazla kök hücre alınabiliyor
Daha fazla kök hücrenin yaşama şansı oluyor
Kök hücreler transfer edildikleri alana daha çabuk adapte oluyor

Bu saydığım işlemlerin hepsi ayrıca bir cerrah tarafından yapıldığı için, saç ekiminde oluşabilecek risklerin de önüne geçilmiş oluyor.

Şimdi sıra geldi saç ekimini yapmaya. Klasik saç ekiminde bildiğiniz gibi, donör alandan saç kökleri alınır. Sonra hastanın ekim yapılacak kel alana bazı kimyasal enjeksiyonlar yapılır ki bu alan biraz kabarsın ve gözenekler açılsın. Burada amaç daha etkili bir ekim işlemi yapmak ve saç ekimi yapan doktorun daha rahat çalışmasına olanak sağlayarak, işlemi kolaylaştırmaktır. Fakat bazı araştırmalarda, zaten sağlıksız olan bu kel bölgenin, eklenen bu kimyasallar sebebiyle daha fazla tahriş olduğu ve sağlıksız hale geldiği yönündedir. Kel bir insanın en kıymetli şeyinin, sağlıklı saç kökleri olduğunu düşünürsek, bu şekilde yapılan bir saç ekimiyle aslında sağlıklı saç köklerini de riske attığını söyleyebiliriz. Zira sağlıklı saç köklerinin bu kimyasallar sebebiyle yeni ekildikleri alana tutunma zorunluğu yaşaması muhtemeldir.

İşte burada da Organik Saç ekiminin bir diğer avantajı ile karşılaşıyoruz. Organik Saç ekiminde bu kimyasal enjeksiyon yapılmıyor. Hali hazırda kel alanı sağlıklı hale getirmek için enjekte edilen kök hücreden zengin yağ, mevcut alanın aynı şekilde şişmesine ve işlemin kolayca yapılmasına imkan sağlıyor.

Organik Saç ekimi enjeksiyonu yapıldıktan sonra ayrıştırılan sağlıklı saç kökleri tek tek FUE tekniği kullanılarak ekiliyor.

Kök hücre ekilen saçların %98 oranında tutunmasını sağlıyor. Bu çok büyük bir oran. Ayrıca şok dökülme süreci daha naif geçiyor dahası kabuklanma sorunu daha problemsiz atlatılıyor.
İşte bu saydığım tüm avantajlar aslında hastanın yağından elde edilmiş kök hücre enjeksiyonundan kaynaklanıyor. Tabi bir de yağın transfer edilme şekli de artı pek çok avantajla Organik Saç ekiminin başarılı bir şekilde sonuçlanmasında son derece etkili.

Tüm bu anlattığım verileler, özellikle işte benim Organik Saç ekimine güvenimi arttıran unsurlar ve sona geldik: 28 Şubat 2016 Perşembe günü, Organik Saç ekimi için kliniğe geldim. Organik Saç ekimi öncesi, hazırlık süreci ve işlem sırasında yaşadıklarım bir sonraki yazımda!

Evet, bir doktor olarak bana en fazla sorulan soruların başında neden Organik Saç ekimini tercih ettiğim sorusu yer alıyor. Yoğun geçen iş hayatım içerisinde sizlere buradan ulaşarak, Organik Saç ekimi deneyimimi anlatacağım. İster işin içinde bir doktor olun, ister turizmci, ister politikacı, isterseniz bir üniversite öğrencisi olun, saç dökülmesi ve kellik sorunu herkes de aynı süreci ve aynı problemleri doğuruyor.

Aynaya baktığımızda gördüğümüz şey aynı. Giderek daha da açılan bir kafa derisi, estetik açıdan iyi görünmeyen ve hatta yaşlı, enerjisi kaybolmuş bir çehre… 50 yaşındayım ve saçlarımın dökülmesi sanırım 30’lu yaşlarımın başında başladı. Zaten çok da gür ve dolgun bir saç hacmine sahip değildim. İlk önce alın çizgim genişlemeye ve paralel olarak tepe bölgemde seyreklikler başladı. 40 yaşıma geldiğimde eklenen beyaz saçlar ve bu kellik sorunu gerçek anlamda beni germeye ve sinirimi bozmaya başladı.

Fakat gelin görün ki, bu denli işin içinde olmama rağmen, bir türlü vakit ayırıp saç ekimi yaptırmak için herhangi bir girişimde bulunamıyordum. Kim bilir belki de tam manasıyla kafama yatan bir saç ekimi tekniğinin henüz bulunmaması, bu sürecin başlamamasına da neden olmuştu. Organik Saç ekimi yaptıranların genelinde bu tarz söylemlere rastlayacağınızı şimdiden söylemek isterim zira Organik Saç ekimi yaptıranlar ve hatta tamamı çok iyi araştırma yapmış ve ayağı yere basan insanlar. Mevzuyu inanın bir saç ekimi doktoru kadar iyi bilirler.

45 yaşına geldiğimde ise araştırmalara ve saç ekimi yapan arkadaşlarımla görüşmelere, fikirlerini almaya başladım. Saç ekimi yaptırmak istiyorsanız, sizin de bildiğiniz gibi sürekli karşılaşacağınız terimler var. FUE, FUT, Robotik, prp, mezoterapi, donör alan, greft vs vs

Donör alan olarak tabir edilen bölge mevcut saçlarınızdır. Yani bu saçlar saç ekimi için kullanılır ve genellikle ense bölgesindedir. Greft ise, bu donör alandan alınan ekilmeye müsait mevcut saç telidir. PRP, mezoterapi, bunlar saç dökülmesini önlemeye yardımcı uygulamalardır ve diğer yazdıklarım ise saç ekim teknikleridir.

Bunların hiç birisi saçsız, kel alanı ele alan teknikler değiller. Organik Saç ekimi dediğimiz mevzuyu tekniği geliştiren arkadaşım Op. Dr. Bülent Cihantimur’la konuştuğumda, bana ilham verici şeyler söyledi. O güne kadar hiç kimsenin gerçek anlamda kel bölgeyi canlandırmaya yönelik hiçbir girişimde bulunmadığını gördüm ve gerçekten bunun nasıl hiç kimsenin aklına gelmediğini de gözlemiş oldum. B ayrıca şaşkınlık yaşamama neden oldu.

Saç dökülmesi, kellik sorununun başlangıç noktası her ne olursa olsun, eğer biz saçsız yani kel gölgeyi eskisi gibi canlı hale getirmedikçe, gerçek anlamda en kaliteli teknik ve saç kökleriyle bu saç ekimi işlemini gerçekleştirsek ne olacak ki! Cihantimur bunu verimli tarla, kaliteli gübre betimlemesi ile yaptı bana. Aynen öyle. Düşünün şimdi. Elinizde çok güzel canlı bir çiçek var. Siz bu çiçeği bulunduğu saksıdan çıkartıp, toprağı ve gübresi iyi olmayan bir başka saksıya alsanız ne olur? Bu çiçek dünyanın en kaliteli, solmaya en dirençli çiçeği dahi olsa, bir süre sonra yapraklarını döker ve solar. İşte Organik Saç ekiminin tam manasıyla altında yatan felsefe de bu zaten. Organik Saç ekiminde öncelik saçsız alan yani toprak.

Arkadaşım Bülent Cihantimur’a bu Organik Saç ekimi fikrinin nereden çıktığını sorduğumda ise, bana gerçek anlamda bir buluşun nasıl tesadüflerle ortaya çıktığını bir kez daha hatırlattı. Cihantimur bir kök hücre adamıdır. Sürekli araştırır, deneyler yapar, gözlemler. Özellikle yağ enjeksiyonu konusunda son derece etkili çalışmaları bulunuyor. Bir hastasının alın bölgesine yağ enjeksiyonu yapmış. Hastası 3 ay sonra kontrole geldiğinde şakak ve üst alın bölgesindeki saçlarının dolgunlaştığından ve bu bölgedeki saçlarının gürleştiğinden bahsetmiş. Cihantimur ise, bu geri bildirimi değerlendirmiş ve saç ekimine uyarlamış. İşte Organik Saç ekiminin ortaya çıkması bu şekilde oluyor. Bir sonraki yazımda size yağ enjeksiyonunu, kök hücreyi ve Organik Saç ekiminin temelinde var olan kök hücreden zengin yağ enjeksiyonunu anlatacağım. Organik Saç ekimini yaptırma kararımı çok daha iyi ve net bir şekilde anlayacaksınız.